Mecical Education & Training

Venöz sinus trombozu tanısında gradiyent eko T2 GRE MR incelemesi

Venöz sinüs trombozu nadir görülen bir hastalıktır. Hastalar başağrısı, kraniyal sinir tutulumu, fokal nörolojik defisit, epileptik atak ve bilinç bulanıklığı ile başvurabilir. Daha önce hiçbir sağlık problemi olmayan 32 yaşındaki erkek hasta başağrısı, sol tarafta belirgin iki taraflı kuvvet kaybı ve sol homonim hemianopsi kliniği ile acil servise başvurdu. Kranial MR görüntülemede, gradient eko T2* (GRE) sekans görüntülerde transvers sinüste, juguler vende ve parankim içi venöz yapılarda belirgin hipointensite gözlendi.


Serebral ven trombozu (SVT); beynin arteriyel tıkayıcı hastalıklarına oranla daha nadir görülen klinik bir tablodur. SVT; beyin damar hastalıklarının %1-2’sinden sorumludur. Her yaşta görülebilmesine rağmen genellikle gençlerde ve özellikle 20-40 yaş arasındaki kadınlarda daha sık görülmektedir.

SVT ilk kez 1875’te tanımlanmıştır. Etiyolojisinde; gebelik, puerperium, oral kontraseptif kullanımı (OKS), koagülopatiler, intrakraniyal enfeksiyonlar, beyin tümörleri en sık görülenlerdendir. En sık süperior sagital sinüs (%70-80) etkilenir; sonra transvers, sigmoid ve daha az oranda kavernöz sinüs tutulumu görülür.

Geniş bir yelpazede spesifik olmayan semptomlarla kendini göstermesi ve çok değişken etiyolojilere bağlı olarak ortaya çıkması, tanısında zaman zaman güçlüklere neden olabilmektedir. Klinik bulgular akut, subakut ve kronik gidiş gösterebilir. Kafa içi basınç artışına işaret eden baş ağrısı, bulantı, kusma ve papilla ödemi, bilinç değişiklikleri; beyin parankiminin hastalık sürecine katıldığını gösteren parsiyel veya jeneralize epileptik nöbetler ve fokal nörolojik defisitler en sık karşılaşılan klinik semptom ve bulgulardır.

Prognozun kötü olmasına neden olan faktörler; ileri yaş, koma veya fokal bulgularla olan, ani başlangıç gösteren ve derin ven sistemini geniş olarak etkileyen trombozlardır. Tanı, görüntüleme yöntemleri eşliğinde konulmaktadır. Bilgisayarlı beyin tomografisinde (BBT) ’’kord bulgusu’’ (tromboze vene ait görüntü), ’’yoğun üçgen bulgusu’’ (spontan SSS opasifikasyonu), ’’boş delta bulgusu’’ (kontrast uygulandığında SSS’deki dolma defektine ait görüntü) SVT’ye ait bulgulardır. Tüm dünyada SVT tanısında yaygın olarak güvenle kullanılan inceleme yöntemi kontrastlı kraniyal manyetik rezonans (MR) ve MR venografidir. Ancak son yıllarda gradient eko sekansının SVT tanısında güvenle kullanılabileceği bildirilmiştir.

Görüntüleme yöntemlerinin yanı sıra menenjiti ekarte etmek, beyin omurilik sıvı (BOS) basıncını değerlendirmek ve basıncı düşürmek amacı ile BOS incelemesi yapılırken, SVT tanısı konulduğunda ise etiyolojiye yönelik testler yapılmalıdır. Serebral ven trombozu tedavisinde üç ana hedef bulunmaktadır. Bunlar; antikoagülasyon, kafa içi basıncının azaltılması ve altta yatan nedenin tedavisi şeklindedir. Antikoagülan tedavide; heparin, düşük molekül ağırlıklı heparin (DMAH), warfarin tedavileri önerilmektedir. Warfarin kullanmayan ve/ veya kullanamayan olgularda bizim iki olgumuzda olduğu gibi, olgu sunumları şeklinde dabigatran kullanımı ile ilgili bildiriler sunulmuştur. Son dönemde yayınlanan trombolitik tedaviden fayda gören olgu sunumları da mevcuttur.


Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol